Aile Hukuku
Aile hukuku terim anlamından da anlaşılacağı gibi, aile kavramını kapsayan konuları bünyesinde barındıran hukuk alanı olmaktadır. Bu kapsamın içeriği oldukça geniş olmaktadır. Konuların başlıklarını belirtecek olursak;
- Boşanma davaları (Anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanma)
- Soy bağı davaları (Soy bağının kurulması, soy bağının reddedilmesi)
- Mal rejimi davası (Malların paylaşımı)
- Nafaka davaları (İştirak, yoksulluk)
- Tazminat davası (Maddi tazminat, manevi tazminat) Tazminat davası talebi Aile hukuku dosyalarında olabileceği daha farklı dosyalarda da karşılaşılması genel olarak mümkün olan bir dava ve taleptir.
- Velayet davası (Velayetin değiştirilmesi, velayetin kaldırılması, velayetin hak edilmesi)
- Aile içi şiddete karşı açılan davalar (Kadına karşı şiddet, çocuğa şiddet, aileye şiddet vb.)
- Nişanlıdan ayrılma davası (Nişanlıdan ayrıldıktan sonra maddi ve manevi tazminat)
- İddet süresinin kaldırılması davası
Yukarıda sıraladığımız maddelerden de anlaşılacağı gibi Aile Hukuku kapsamlı bir hukuk alanıdır. Bu davalar için, Kanun koyucu avukat ile çalışma zorunluluğu belirtmemiştir. Fakat yapılabilecek herhangi bir yanlışlık davanızın reddedilmesine sebep olacağından, avukat burada sizi Kanunen temsil eden ve hak kaybı yaşamamanızı sağlayan kişidir.
Nişanlıdan Ayrılma Davası
Nişanlıdan ayrılma davası Türk Medeni Kanunlarına göre, geçerli bir olgu oluşması ile birlikte dava açılma hakkına sahip olunan bir konudur. Evliliğe başlanılan ilk adım aile arasında yapılan tören yani nişan olmaktadır. Nişanın gerçekleşmesi ile birlikte, taraflar herkese evlilik akdinin yaşanılacağını ilan etmiş olurlar. Fakat bu durum evlilikle bitmeyip, taraflardan biri haksız olarak maddi ya da manevi sıkıntı yaşarsa Aile hukuku kapsamında dava açabilme hakkına sahiptir.
Türk Medeni Kanunu 120 maddesine göre; “Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan, taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır” diye belirtmiştir.
İddet Süresi
İddet süresi, Aile hukuku kapsamında gerçekleştirilen boşanma davasından sonra, kadına yönelik olarak verilen bekleme süresidir. Bu süre Kanunen 300 gün olmaktadır ve kadına bu süre içinde evlenme yasağı getirilir. Burada Kanun koyucunun belirtilen süreyi koymaktaki amacı; kadının hamile olma riski ve doğacak çocuğun haklarının korunmasıdır.
İddet Müddeti, Türk Medeni Kanununun 132. Maddesinde şöyle belirtilmektedir;
- Evlilik sona ermişse kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün geçmedikçe evlenemez
- Doğurmakla süre biter
- Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hallerinde bu süre kaldırılır
Kadın, bu süreyi beklemek istemezse Aile Hukuku kurallarına göre, yetkili mahkemeye başvurabilir. Mahkeme, kadını hastaneye sevk eder ve hamiliğin olmadığı anlaşıldıktan sonra bu süre Kanunen kaldırılır.
İddet müddeti süresi, sadece kadın için geçerli olan bir süredir. Bu süre, evliliğin sona ermesi ile başlamaktadır. Evliliği sona erdiren ve bu sürenin başlamasına sebep olan durumları belirtecek olursak;
- Boşanma
- Eşlerden birinin gaipliğine son verilmesi
- Ölüm
- Cinsiyet değişikliği
Velayet Davası
Velayet davası kendi içerisinde birkaç bölüme ve sebebe göre değerlendirilmesi gereken bir dava türüdür. Bu davanın içeriğinde;
- Boşanma sonrası velayet hakkı istemi
- Ortak velayet
- Velayetin değiştirilmesi
- Velayetin kaldırılması gibi konular yer almaktadır.
Velayet hakkından dolayı olan Kanun maddeleri, Aile hukuku kapsamında geniş bir yere sahip olmaktadır. Velayet hakkı yetişkin olmayan ya da fiili ehliyeti olmayan kişiler için geçerlidir. Bu hak, anne ve baba evlilik birliği içerisindeyken her iki tarafa ait olmaktadır. Boşanma isteminden sonra bu hakta değişiklikler meydana gelir. Davanın başlaması ile birlikte hâkim taraflardan birine, geçici velayet hakkı verir. Dava devam ederken veya sonlandığında ise, taraflardan birine tam yetki diğerine ise kişisel ilişki kurma hakkı tanır.
Boşanma davasında bu hakkı alamayan taraf, daha sonra haklı sebepleri varsa Mahkemeye başvurarak, bu hakkın kendisine tanınmasını isteyebilir. Fakat bu talebin gerçekleşmesi için, karşı tarafın velayetten dolayı olan haklarını kötüye kullanması ve bu durumun ispat edilmesi gerekir.
Anne ve baba evlilik birliği içerisinde olsa bile, çocuğun haklarını göz etmiyorsa, çocuğa şiddet uyguluyorsa, suça teşvik ediyor ya da suç işlemesine sebep oluyorsa 3. Kişinin şikâyeti üzerine Mahkeme tarafından hakları alınmaktadır.
Aile hukuku davalarınız hakkında detaylı bilgi almak için, Beylikdüzü Boşanma Avukat ile iletişime geçebilirsiniz.