Çocuklarda basit cinsel istismar suçu ve suçun kapsamı, TCK Madde 103’de yer almaktadır. 18 yaşından büyük olan kişilere yönelik yapılan cinsel suçlar, cinsel saldırı olarak tanımlanmaktadır. 18 yaşından küçükler açısından yapılan bu saldırı, cinsel istismar olarak tanımlanır.
18 yaşından büyükler açısından fiile rıza, Türk Ceza Kanunu 26/2 maddesi kapsamına giren hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilerek eylem suç oluşturmayacak ise de; 18 yaşından küçükler açısından kanun koyucu ikili bir ayrım yapmıştır.
15 yaşından küçüklerin rıza açıklamalarının mutlak olarak hukuki sonuç doğurmayacağını kabul etmiş, 15-18 yaş grubunda ise; mağdurun fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin var olup olmadığı açısından ikinci bir ikili ayrım yapmamıştır. Ayrıca sarkıntılık düzeyinden kalan suç açısından failinde çocuk olması koşuluyla soruşturma ve kovuşturma şikâyet koşuluna bağlı tutulmuştur.
Mağdur çocuğun vücut dokunulmazlığını ihlal eden ve objektif olarak değerlendirildiğinde cinsellik içerdiği, cinsel arzuları ifade ettiği değerlendirilebilen ve vücuda organ ya da cisim sokulması düzeyine varmayan davranışlar, bu madde anlamında suç oluşturan fiil olarak kabul edilir. Çocuğa yönelik fiillerin cinsel istismar suçunu oluşturabilmesi açısından fiziksel temasın bulunması yanında, 103. Maddedeki düzenleme göz önüne alındığında;
- Mağdurun 15 yaşından küçük olması (Madde 103/1.a)
 - 15-18 yaş grubunda bir mağdur söz konusu ise,
 
- Fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişmemiş olması (Madde 103/1.a)
 - Bu yetenek gelişmiş ise, mağdura yönelik olarak cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyecek başka bir nedene dayalı olarak fiilin gerçekleştirilmiş olması gerekir (Madde 103/1.b)
 
TCK’nın 103/1 maddesindeki düzenleme göz önüne alındığında, 15 yaşını tamamlamamış çocukların iradelerine yasa koyucunun mutlak bir ifadeyle geçerlilik tanımadığı, rızalarının geçersiz olduğunu kabul ettiği açık olmaktadır. 15-18 yaş grubu arasında olup fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklar da kanun koyucu tarafından bu kategori içerisinde değerlendirilmiştir.
15 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismar Cezası
Çocuklarda basit cinsel istismar kapsamı hakkında belirtmemiz gereken bir durumda, 15 yaşından küçük olan çocuğa cinsel istismar yapıldığı zaman, verilmesi uygun görülen cezadır. Kanunlarımıza göre belirlenen bu cezayı belirtecek olursak;
- Çocuğa yönelik yapılan cinsel istismarın hapis cezası 8 ile 15 yıl arasındadır
 - Sarkıntılık suretiyle olması halinde, hapis cezası 3 yıldan 8 yıla kadar değişikliğe uğramaktadır
 - Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde, basit cinsel istismarda 10 yıldan, sarkıntılık suçunda da 5 yıldan az ceza uygulaması yapılamaz
 - Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması durumunda soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır
 
Suçun cezasının yarı oranında arttırılmasını gerektiren bazı durumlar vardır. Suçun cezasını yükseltecek etkenleri belirtecek olursak;
- Birden fazla kişi tarafından suçun işlenmesi
 - İnsanların toplu şekilde bir arada yaşama zorunluluğu olan alanlarda suç işlenirse
 - Üçüncü derecede dâhil olmak üzere kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan kişiye karşı ya da üvey baba, üvey anne, üvey kardeş, üvey evlat edinen tarafından suçun işlenmesi
 - Eğitici, öğretici, vasi, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren, bakım-gözetim kurumunda gözetim yükümlülüğü olan kişiler tarafından suçun işlenmesi
 - Kamu görevinin ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfus sayesinde, bu suçun işlenmesi hallerinde suçun cezasında artış meydana gelir.
 
Ayrıca çocukların cinsel istismarı suçunda kasten yaralamanın ağır halleri, mağdurun bitkisel hayata girmesi ya da ölümü halinde verilecek cezalar şu şekilde olur;
- Cinsel istismar için başvurulan etkenler sonucunda ağır neticeler oluşursa, ayrıca kasten yaralama suçunun cezaları uygulanır
 - Suçun işlenmesi sonucunda mağdur bitkisel hayata girer ya da ölürse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulanır
 
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
5237 sayılı TCK 104. Maddesinin ilk halinde, 765 sayılı TCK 416/3 maddesinde düzenlenen suça paralel bir düzenleme yapılmış, ancak (Anayasa Mahkemesi 23.11.2005 tarih, E. 2005/13, K.2005/89 sayılı kararı ile iptal edilen 2. Fıkra hariç) suçun soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı kılınmıştır.
6545 sayılı kanun ile maddeye eklenen 2. Ve 3. Fıkralarda soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmayan ensest ilişkiler ceza yaptırımı altına alınmış. Ayrıca suçun koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde ya da evlat edinme düşüncesi nedeniyle yapılacak resmi işlem öncesi çocuğu koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan aile bireylerinden herhangi biri tarafından suçun işlenmesi, nitelikli hal olarak düzenlenmiş ve failin 2. Fıkra hükmüne göre cezalandırılacağı öngörülmüştür.
Çocuklarda basit cinsel istismar konusunun yanı sıra, Madde 104 reşit olmayanla cinsel ilişki kapsamına ayrılmıştır. Madde doğrultusunda;
(18.06.2014- 6545 S.K. /60 Md.) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
(Yeniden düzenlenen fıkra: 18.06.2014-6545 S.K./60. Md) Suçun mağdur ile arasından evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur
Kanun koyucu 104. Madde hükmüyle on beş yaşını bitirmiş, ancak henüz on sekiz yaşını bitirmemiş olan çocuğun, normal koşullarla gerçekleştirdiği davranışların hukuki anlam ve sonuçlarını kavrama yeteneğine sahip olmakla birlikte davranışlarını yönlendirme yeteneğinin zayıflığı kabul etmiştir. Normatif olarak kabul edilen bu yaş grubundaki çocuklarla, cebir, tehdit ve hile olmaksızın gerçekleştirilen cinsel ilişkide varsayılan cebrin varlığını kabul ederek, bu eylemi bireyin cinsel özgürlüğüne yönelik sayarak cezalandırmak suretiyle suç mağduru çocuğu korumayı amaç edinmiştir.
TMK 16. Maddesi hükmüne göre, ayırt etme ayırt etme gücüne sahip küçükler kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kanun temsilcilerinin rızasına gerek bulunmadan kullanılabilir. Cinsel tercih hak ve özgürlüğü de bu kapsamdadır. Bu itibarla, bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması suçtan zarar görenin şikâyetine bağlı tutulmuştur.
TCK 103. Madde
TCK 103. Maddesinin 1. Fıkra 1. Cümlesi kapsamındaki basit cinsel istismar suçu için 8 yıldan 15 yıla kadar, 2. Cümle kapsamındaki sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel istismar suçu için 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. 2. Fıkra kapsamındaki nitelikli cinsel istismar suçu için 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası öngörülmüştür ve cezanın üst sınır TCK 49/1 Maddesine göre 20 yıldır.
- maddenin 3. Fıkrasında öngörülen nitelikli hallerde birden fazlası gerçekleşse bile, artırım hükmünün bir kez uygulanması gerekmektedir. Ancak, temel ceza belirlenirken bu durum göz önüne alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak temel ceza belirlenebilir.
 - maddenin 3 ve 4. Fıkralarında yer alan nitelikli durumların birlikte oluşması durumunda, her iki fıkranın sırası ile uygulanması, 103/3 madde hükmünün temel ceza üzerinden, 103/4 madde hükmünün ise ilk nitelikli hal uygulaması ile yapılan artırımın üzerinden uygulanması gerekmektedir.
 
5275 sayılı Yasanın 108/9 fıkrası hükmüne göre TCK 103 maddesinde düzenlenen cinsel istismar suçundan mahkûm olanlar hakkında, cezanın infazı sırasında veya koşullu salıverilmeleri durumunda denetim süresi içerisinde infaz hâkimi kararıyla;
- Tıbbi tedaviye tabi tutulmak
 - Tedavi amaçlı programlara katılmak
 - Suçun mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmekten yasaklanmak
 - Mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak
 - Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak
 - Çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanmak
 
Çocuklarda basit cinsel istismar başlıklı yazımıza devam ederken, suçun istismarı oluşturan ve oluşturmayan etkenlerinden bahsedeceğiz.
Çocuğun Cinsel İstismarı
TCK’nın 103. Maddesinin 1. Fıkra ve 3. Cümlesi hükmüne göre, suçun sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel istismar suçunu oluşturması ve kovuşturması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.
TCK’nın 103. Maddesinin çocukları 1. Fıkranın a ve b bendelerinde ikiye ayırdığı, a bendi kapsamındaki mağdurların rızalarının mutlak olarak geçersiz olduğu kabulüyle hareket etmiş olması göz önüne alınmaktadır. 15 yaşını doldurmamış veya 15-18 yaş grubunda olup fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş çocuklara yönelik şikâyete bağlı sarkıntılık suçu açısından şikâyet hakkının veli ya da vasiye, 103/.b maddesi kapsamındaki çocuklara yönelik sarkıntılık suçları açısından ise, bizzat suçun mağdurunun şikâyet hakkı olduğunu belirtebiliriz.
TCK 37-41 maddelerinde düzenlenen suça katılmanın her türü olasıdır. Fakat TCK 37. Maddesi anlamında suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olması durumunun, Kanunun 103/3-d maddesinde nitelikli hal olarak düzenlenmiş olduğunun bilinmesi gerekir.
Cinsel istismar suçunu birlikte işleyen icra eden her fail, hem kendi fiilini icra etmiş ve hem de diğer failin fiiline doğrudan doğruya iştirak etmiş durumdadır. Bu nedenle, böyle bir durumda suça iştirak eden failler hakkında hem suçu birden fazla kişi olarak birlikte işlediklerinden TCK 103/3 maddesinin uygulanması ve hem de her fail değerinin suçuna iştirak ile suçu zincirleme olarak işlemiş hale geldiğinden belirlenecek cezanın TCK 43/1 maddesi uyarınca artırılması gerekmektedir.
6545 Sayılı Kanun Gerekçesi
Bu maddeyle, Türk Ceza Kanunu 103. Maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Söz konusu maddenin uygulamasında, bir takım sorunların ortaya çıktığı tespit edilmiş olup, yapılması öngörülen değişikliklerle bunların giderilmesi amaçlanmaktadır.
Maddenin 6. Fıkrasında yer alan “suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, on beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacağına” dair suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hali, 102. Maddede yapılması öngörülen değişiklikler için belirtilen mülahazalarla kaldırılmaktadır. Buna karşılık maddenin birinci ve ikinci fıkrasında düzenlenen cezaların artırılması öngörülmektedir. Bu düzenlemeyle şüpheli, sanık ya da hükümlüler bakımından lehe sonuç doğmaması ve çocuklarda basit cinsel istismar, çocukların cinsel istismarı suçuyla daha etkin mücadele edilebilmesi amaçlanmıştır.
Maddenin birinci fıkrasına hüküm eklenmekte ve ani hareketle dokunuşta suçun temel şekline göre daha az ceza verilmesi sağlanmaktadır. Bu düzenlemeyle ilgili olarak 102. Maddede yapılması öngörülen değişiklikler için belirtilen mülahazalar dikkate alınmaktadır.
Maddenin üçüncü fıkrasıyla, bazı özel ilişkiler ya da sıfatlar nedeniyle söz konusu suçların işlenmesi hali de bu suç bakımından daha ağır cezayı gerektiren nitelikte unsur olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda, üçüncü derece dâhil kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı veya üvey anne, üvey kardeş ya da koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza artırılacaktır.
Ayrıca, üçüncü fıkraya eklenen b bendiyle, insanların toplu olarak bir arada yaşamasının zorunlu olduğu yetiştirme yurdu, ceza infaz kurumu, öğrenci yurdu, okul pansiyonu ve hastane gibi yerlerde bu suçların işlenmesi de artırım nedeni olarak kabul edilir.
Cinsel istismarın, on beş yaşını tamamlamamış ya da tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı cebir veya tehdit işlenmesi halinde ya da bu durumda olmayan diğer çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde de verilecek cezanın artırılması öngörülmektedir.
Basit Cinsel İstismarda Mağdur Ve Fail
Suçun faili kadın ya da erkek olabilir. Mağdurla aynı cinsten olması da mümkündür. Fail ile mağdur arasında belirli derecelerde kan veya kayın hısımlığı bulunması 103/3 c maddede suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiştir. Suçun mağdurunun da cinsiyeti önemli değildir. Ancak, 18 yaşından küçük çocuk olması gerekir.
Yukarıda da açıklandığı gibi Kanun mağdur çocukları öncelikle 15 yaşından küçük olanlar-büyük olanla biçiminde ayırmıştır. 15-18 yaş grubu açısından ise, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmiş ve gelişmemiş olanlar şeklinde ikili bir ayrıma bağlı tutmuştur.
“Algılamanın gelişmemiş olması, mağdurun vücudu üzerindeki hareketleri cinsel bakımından ne anlama ve etkiye sahip olduğunu bilmemesi demektir. Hukuksal anlam ve sonuçlar, suçun hukuki niteliği demek değildir. Bunu yaparken mahkeme, hem kendi tespitlerini hem de gereken hususlarda bilirkişilerin teknik açıklamalarını gözetmek durumundadır.
Kanun, yalnızca yaştan ve belirli bir olgunluk düzeyinde olup olmamaktan söz etmiş, mağdurun evlilik ya da mahkeme kararı ile ergin kılınmış olup olmadığı açısından herhangi bir düzenleme yapmamıştır. Nitekim 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu 3. Maddesinin 1. Fıkra a bendi çocuk, daha erken yaşta ergin olsa bile, 18 yaşını doldurmamış kişiyi ifade eder hükmünü koymuştur.
Türk Ceza Kanunu 5. Maddesi hükmü ve 6. Maddesindeki çocuk tanımlaması ile, 102 ve 103. Madde hükümlerinde erginlik ya da ergin kılınan kavramlarına yer verilmemiş olması nedeniyle, mağdur 18 yaşından küçük olduğu sürece cinsel suçlar açısından ilk akla gelmesi gereken 103. Madde hükmü olmalıdır.
18 yaşından küçük olan ancak evlenmiş bulunan kanunun 103/1.b. kapsamında olan mağdurlara yönelik olarak gerçekleştirilen 1. Fıkra kapsamındaki cinsel istismar fiillerinin failinin, mağdurun eşi dışındaki biri olması durumunda, 103/1.b. maddesi hükmünün uygulanacağı açıktır.
Çocuklarda basit cinsel istismar başlıklı yazımızın son kısmında, avukata sıklıkla sorulan sorulara yer vereceğiz.
Avukata Sorulan Sorular
Basit cinsel istismarın cezası nedir?
Bu suçun cezası 8 yıl ile 15 yıl arasında hapis cezası olmaktadır.
TCK 103/2 maddesi nedir?
Bu maddenin içeriğinde; “Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle yapılması halinde, verilen hapis cezasının 16 yıldan az olamayacağı belirtilmiştir.
Basit cinsel saldırının cezası kaç yıl?
Basit cinsel saldırı suçunun varlığı yani cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi durumunda, suçun faili mağdurun şikâyeti üzerine, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası olmaktadır.
Cinsel suçlar nelerdir?
Türk Ceza Hukukunda cinsel suçlar 4 ana başlık altında belirlenmiştir. Bunlar; Cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz şeklindedir.
Sözlü tacizin cezası nedir?
Bu suçun cezası üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır. Ayrıca sözlü tacizin çocuğa yönelik gerçekleştirilmesi dâhilinde suçun cezası altı aydan üç yıla kadar hapis cezası olarak değişir.
 
 
 
Leave A Comment