İştirak nafakasında davacı taraf kimdir ve dava süreci nasıl ilerlemektedir sorularının yanıtlarını öğrenmek için, hukuk büromuzun hazırladığı makalemizden yararlanabilirsiniz. Türk Medeni Hukuku sisteminde, her dava içerisinde davalı ve davacı taraf olmaktadır. Davacı taraf, davayı açan taraftır. Davalı taraf ise, hakkında dava açılan taraf olmaktadır.
TMK madde 329 hükmüyle çocukların bakım ve eğitim giderlerini karşılamayla ilgili dava hakkı düzenleme konusu yapılmıştır. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından yapılmadığı takdirde, kendisine karşı nafaka davası açılacaktır. Bu dava içerisinde davacı taraf anne ya da baba olabilir.
Evlilik birliği devam ettiği süre içerisinde, müşterek çocukların velayet hakkı anne ve babaya ait olmaktadır. Bu nedenle de, çocuğun büyümesine dair maddi ve manevi olarak yapılması gereken bütün etkenler, ebeveynlere aittir. Boşanma davasının açılmasıyla birlikte de, çocuğun velayet hakkı değişikliğe uğrar. Velayet hakkındaki değişiklikten dolayı da, nafaka hükmü gerçekleşir. Daha açık şekilde belirtecek olursak; Mahkemenin kararı ile velayet hakkı kendisinde bulunmayan taraf, çocuğun maddi giderlerine destek olmakla yükümlüdür. Yapılan maddi desteğin, hukuktaki tanımlaması da, nafaka ödemesidir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre koşulları oluştuğunda çocuklara yönelik 3 tür nafaka uygulaması belirlenmiştir. Bunlar; Tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakasıdır. İş bu kanunun 185 f. II hükmüne göre eşler, bu birliğin mutluluğunu el birliği ile sağlamak ve çocukların bütün bakımına, giderine bakmakla yükümlüdür.
Velayet hakkına sahip olmayan anne veya baba için, mahkemenin kararı ile çocukla kişisel ilişki kurulması sağlanır. Velayet hakkı alamayan taraf, çocukla haftanın belirli gün aralığında görüşme yapar. Bunun yanı sıra çocuğun giderlerine de, mahkemenin belirlediği miktarda katkıda bulunur.
Hukuk sistemimizde belirlenen nafakalar arasında, tedbir nafakası ve iştirak nafakasında, sıklıkla kişiler karışıklık yaşamaktadır. Bunun içinde açıklamak isteriz ki;
- Boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar, çocuk için ödemesi yapılan nafaka tedbir nafakasıdır
 - Boşanmanın kesinleşmesinden itibaren, velayet hakkı kendisinde bulunmayan tarafın çocuk için yaptığı nafaka ödemesi iştirak nafakasıdır.
 
İştirak nafakasında davacı taraf tanımlamasını yaptıktan sonra yazımıza devam ederken, bu nafakanın kaldırılması hakkında bilgi vereceğiz.
İştirak Nafakasının Kaldırılması
İştirak nafakası, mahkemenin başlama tarihinden itibaren ödenmeye başlar. Belli başlı durumlarda da ortadan kalkar. Bu durumları birkaç madde halinde açıklayacak olursak;
- Müşterek çocuğun 18 yaşına gelip, yetişkin olmasıyla nafaka hakkı ortadan kalkar. Fakat çocuğun eğitim öğretim devam ederse veya nafakaya ihtiyacı dâhilinde, yoksulluk nafakası talebinde bulunabilir
 - Nafaka ödemesi yapmakla yükümlü olan taraf tamamen yoksulluğa düşerse nafaka ödemesi kaldırılabilir
 - Nafaka ödemesi yapan tarafın ölümü dâhilinde nafaka ödemesi ortadan kalkmış olur
 - Müşterek çocuğun ölümü halinde, nafaka ödemesi sonlandırılır
 
Nafaka Artırım Davası Reddi
Aile hukuku kapsamına göre, nafaka artırımı talep halinde ya da tarafların anlaşması halinde uygulanabilir. Şöyle ki; anlaşmalı boşanma davaları gerçekleştirilirken, hazırlanan protokole düzenli olarak nafakanın hangi zamanlarda hangi şekillerde artışa uğrayacağı yazılır. Çekişmeli boşanma davalarında da bu uygulamanın yapılması için, karar verme yetkisi hâkime ait olmaktadır. Bütün bu unsurların yanı sıra, nafaka ödemesi yapan tarafın maddi olanaklarının genişlemesi nedeniyle ya da velayet hakkına sahip tarafın, maddi yoksunluğa düşmesi halinde nafakanın yükseltilmesi talep edilebilir.
Nafaka artırımı talebinde mahkemeye başvuru yapılması gerekir. Fakat bu konuda yapılabilecek yanlış işlem ve uygulamalar doğrultusunda, davanın reddine karar verilebilir. Hukuk sistemimize göre, nafaka davalarında avukat ile çalışma zorunluluğu yoktur. Taraf, kendi isteği doğrultusunda avukatsız şekilde dava süreci ilerletebilir.
Aile mahkemesi hâkimlerinin vermiş olduğu kararlar doğrultusuna göre,” kişinin koşulları varsa nafakanın artırılmasına karar verilebilir” diye belirtebiliriz. Fakat Yargıtay’ın vermiş olduğu pek çok karar bunun aksine olmaktadır. Yani Yargıtay kararlarına göre nafaka artırımı düzenli şekilde, az miktarda olsa bile yapılmalıdır.
Y3HD, 4.3.2004, 1735-1617
“… Mahkemece bir yıl önce takdir edilen iştirak nafakasının; çocuğun ihtiyaçlarının artması, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve yüksek enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün azalması hususları göz önünde bulundurularak, TMK. 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun bir miktarda artırılması gerekir.”
İştirak nafakasında davacı taraf başlıklı makalemize devam ederken, konu hakkında örnek teşkil edebilecek Yargıtay kararı belirteceğiz.
İştirak Nafakası Yargıtay Kararları
1-) Y2HD, 09.04.2014, E:2013/24303, K. 214/8398
“Mahkemece velayeti anneye verilen 01.01.1997 doğumlu müşterek çocuk Hüseyin’in çalıştığı, 01.01.1999 doğumlu Hatice’nin ise çalışacak durumda olması gerekçesiyle bu çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmemiştir. Dosya kapsamından küçük Hüseyin’in düzenli ve sabit bir gelirinin olup olmadığı belli olmadığı gibi, 1999 doğumlu Hatice’nin de çalışmaya zorlanmasının mümkün olmamasına göre bu iki çocuk yönünden de iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”
2-) YHGK, 2.6.2010, E. 2010/3-288, K. 2010/297
“Özel Daire bozma ilamında da değinildiği üzere, Türk Medeni Kanununun 330. Maddesinde “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. “ İştirak nafakası düzenlenmiştir.. Yine Türk Medeni Kanununun 331. Maddesi; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Hükmünde belirtildiği üzere, iştirak nafakasında artırım veya indirim istenebilmesi mümkündür. Ne var ki, nafaka miktarının artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu öngörmesi gerekmektedir”
3-) Y2HD, 10.04.2014, E. 2014/154, K.2014/8531
“Boşanma ve ayrılık davalarında, velayet kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK madde 182) Bu hususu hâkim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. Müşterek çocuklara yabancı devlet makamı tarafından yapılan yardımlar iştirak nafakası niteliğinde kabul edilemez. Davalı kadının herhangi bir geliri de olmadığı anlaşılmaktadır. O halde velayeti annelerine tevdi edilen müşterek çocuklar yararına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, küçüklerin yaş, eğitim ve bakım giderleri ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.
İştirak Nafakasının Azaltılması Yargıtay Kararı
İştirak nafakasında davacı taraf ve davalı tarafın maddi olanakları ve çocuğun bütün giderleri hesaplanarak, nafaka ödemesinin miktarı belirlenir. Nafakanın azaltılması içinde, ispatlar doğrultusunda geçerli nedenler mahkemeye sunulmalı ve mahkemenin onayı olmalıdır.
1-) Y2HD, 08.11.2001, 13458-15492
“… Davacı, dava dilekçesi ile davalı ile boşandıklarını, boşanma kararında tarafların müşterek evliliklerinden olma çocukları Ezgi’nin velayetinin davalıya verilip küçük için 15.000.000 lira iştirak nafakası takdir edildiğini, ancak boşanma protokolüne göre artırım miktarlarının davacının maaşının 2/3’ünün altında olamayacağının belirtildiği. Ancak davacının yanılgıya dayalı bu protokol maddesinin davacıyı geçim sıkıntısına düşürdüğünü bu sebeple iştirak nafakasının indirilmesine karar verilmesini istemiştir. Toplanan delillerden davacının dava tarihine göre ne miktar nafaka ödediği belli değildir. Mahkemece yapılacak iş, müddeabihi açıklatmak sureti ile davacının indirilmesini (tespitin talep ettiği) nafaka miktarının ne miktar olduğunun tespiti, buna göre peşin harcın ikmal ettirilmesi, son olarak ödenmekte olan nafakanın belirlenmesi, keza tarafların ekonomik durumlarının tam olarak tespiti ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru görülmemiştir.”
2-) Y3HD, 10.2.2009, 37-1110
“… Davacı vekili dilekçesinde; anlaşmalı boşanma sonucunda protokol gereğince davalı eş için 100 YTL yoksulluk müşterek çocuklar için 150’şer YTL iştirak nafakasını hükmedildiğini kendisinin emekli olduğunu gelirinin düştüğünü bu nedenle hükmedilen nafakaların kaldırılmasını veya toplam 300 YTL indirilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; tarafların değişen ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davalı eş ödenen aylık 200 YTL yoksulluk nafakasının 100 YTL müşterek çocuklara ödenen aylık 150’şer YTL iştirak nafakasının aylık 100 YTL indirilmesine karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; tarafların gelir durumları çocukların yaşları, eğitim durumları ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, ödenen iştirak nafakalarının indirilmesi hakkaniyete uygun bulunmamış davanın iştirak nafakası yönünden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Avukatsız Nafaka Artırım Dilekçesi
BÜYÜKÇEKMECE NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI :
DAVACI VEKİLİ : AV. MERVE ARI
Büyükşehir Mah. Cumhuriyet Cad. Ekinoks Rezidans E2 Blok K:4 D:17 Beylikdüzü/İSTANBUL
DAVALI :
KONU : … TL tutarındaki yoksulluk nafakasının … TL tutarına, … TL tutarındaki iştirak nafakasının … TL tutarına artırılması istemli davamızdır.
AÇIKLAMALAR
…… Aile Mahkemesi’nin kararı ile davalı ile boşanmamıza karar verilmiş olup, bu dava sonucunda tarafıma … TL tutarında, davalı ile müşterek çocuğa ise aylık … TL tutarında nafaka bağlanmıştır.
Yaklaşık 5 yıl önce karara çıkan dosyamızda hükmedilen nafaka miktarı artık tarafıma ve çocuğuma günümüz şartlarında yetersiz gelmektedir. Müşterek çocuk boşanma kararından sonraki süre zarfında büyümüşler ve bakım, eğitim giderleri artmıştır. Oturmakta olduğumuz evin kirası boşanma tarihinde 1000 tl iken bugün 2000 tl olmuştur. Bu şartlar altında boşanma davasında hükmedilen nafaka miktarı ile çocuklarımla birlikte geçinememekteyim.
Davalının ise çalıştığı yerden kazandığı aylık ücret nafakanın artırılması halinde kendisini etkilemeyecek kadar fazla miktardadır. Davalı son derece rahat içerisinde yaşamaktadır; fakat aylık ödediği nafaka miktarı dışında çocukların hiçbir giderine karışmamakta ve hiçbir şekilde harçlık dahi vermemektedir.
Açıklanan sebeplerle nafaka artırım davası açma zaruretim doğmuştur.
HUKUKİ DELİLLER : Ekte sunulu belgeler, keşif, bilirkişi, tanık, yemin ve her türlü yasal delil
HUKUKİ SEBEPLER : TMK, TBK ve sair ilgili mevzuat
TALEP VE SONUÇ : Yukarıda arz ve izah edilen ve re’sen gözetilecek nedenlerle tarafım için … Aile Mahkemesi’nce hükmedilen aylık … TL tutarındaki yoksulluk nafakasının … TL’ye çıkarılmasına, çocuklarım için hükmedilen aylık … TL tutarındaki iştirak nafakasının … TL’ye çıkarılmasına, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
İştirak nafakasında davacı taraf veya davalı taraf fark etmeksizin, mahkemenin gereklilikleri doğrultusunda hazırlanması gereken dilekçelerini, süresi içerisinde yapmalıdır. Mahkemenin belirlediği süre içinde, dilekçenin dosyaya sunulmaması tarafın hak kaybı yaşamasına engel olur.
2020 İştirak Nafakası
İştirak nafakası, çocuk için ödenmesi gereken bir nafakadır. Konu hakkında bilinmesi gereken birkaç detayı belirtmek gerekirse;
- Boşanmanın kararı ile bu nafakanın verilmesi gerekir. Fakat nafaka verilmemişse, daha sonra açılacak olan dava ile bu haktan yararlanılabilir
 - Velayet hakkı kendisinde bulunmayan taraf, çocuğun giderlerine olanakları koşulunda katkı sağlamakla yükümlüdür. Bu katkı toplu şekilde sağlanamaz. Hâkimin belirlediği ölçütlerde ve şekillerde yapılabilir. Toplu bir katkı yapılması için, tarafların bu konuda anlaşma sağlaması gerekmektedir
 - İştirak nafakasının değiştirilmesine ilişkin davada yeni verilecek iştirak nafakasının başlangıç tarihi değiştirme davasının kesinleştiği tarihtir
 - Hukuk sistemimize göre, çocukla ebeveynler arasında soy bağı kurulmuş olmalıdır. Yani soy bağı kurulmayan çocuk için, iştirak nafakası ödemesi yapılmaz
 - Evlilik birliği sonlanırken, doğmamış olan çocuk boşanmanın sonrasında doğsa bile (annenin hamileliği boşanmaya denk geldiği için) babasının nüfusuna kaydedilir. Bu şekilde dünyaya gelen çocuk için, nafaka ödemesi yapılır
 - Velayetin değiştirilmesinden kaynaklı olarak, nafaka ödemesi yapan tarafta da değişiklik oluşur
 - Çocuğun ölümünde, nafaka ödemesi yapan tarafın ölümünde ve çocuğun erişkin olması durumunda iştirak nafakası sonlandırılır
 - İştirak nafakası ödemesinde çocuğun bütün giderleri göz önünde bulundurulur ve ona göre bir ödeme tutarı belirlenir
 - İştirak nafakasında artırım ve azatlım talepleri için, mahkemeye başvuru yapılabilir
 - Nafaka hakkındaki değişiklikler için görevli mahkeme aile mahkemesidir
 - Nafakanın değiştirilmesine ilişkin davalarda yetkili mahkeme; nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi, davalının yerleşim yeri ve küçüğün oturduğu yer mahkemesidir
 - TMK madde 330 hükmüne göre nafaka her ay peşin olarak ödenir. Aile mahkemesi hâkimi istem halinde irat biçiminde ödeme yapılmasına hükmedebilir.
 - İştirak nafakasının gelecek yıllarda artırılması hakkında istem yoksa karar verilemez
 - Nafaka, hâkimin takdirine bağlı bir hüküm olmaktadır. Bu nedenle de dava tarihinde muayyen ve muaccel olmadığı için, dava tarihinden itibaren faiz istenemez
 - İştirak nafakası boşanma davasının içinde istenebileceği gibi, daha sonrasında da talep edilebilir
 - Bu nafaka davasının açılması için, yani iştirak nafakasında davacı taraf küçük çocuğa bakan taraf olmalıdır
 
Evlatlık Çocuğun İştirak Nafakası
Evlat edinme üzerine anne, babaya ait haklar ve görevler evlat edinen kimseye geçer. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerine göre evlat edinme sözleşmesinin yapılmasıyla birlikte velayet hakkı kendiliğinden sona ererek evlat edinene geçerdi. Evlat edinme sözleşmesinin yapılmasıyla birlikte bakım ödevi de kural olarak evlat edinene geçer.
Asıl anne babaya ait bakma görevi ikinci plana düşer. Başka bir anlatımla tam anlamıyla sona ermez. Evlat edinen bakım görevini yerine getiremeyecek durumda ise bir başka anlatımla kendisi yoksul olup çalışamayacak durumda olup paraya çevirebilir bir malı veya düzenli bir geliri de yoksa evlatlığın asıl anne babasının bakım yükümlülüğü devam eder.
Evlat edinende yoksul ise çocuğun yasal temsilcisi de kendisi olduğundan koşulları uygun olan evlatlığın asıl anne babasına çocuğa iştirak nafakası verilmeleri için dava açabilir. Asıl anne baba velayetin kendilerinde bulunmadığını ileri sürerek bakım görevinden kurtulamaz.
Evlat edinme konusunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile önemli değişiklikler yapılmıştır. Evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlatlık ilişkisi kurulmuş olur. Ayrıca boşanma durumunda eşlerin birlikte evlat edindikleri küçük için nafakaya hükmedilmesi gerekir.
Y2HD, 06.06.2002, 6640-7583
“… Boşanma veya ayrılık davasında çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf kudretine göre onun masraflarına iştirak ile yükümlüdür. Bu hususu hâkim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen eşlerin birlikte evlat edindikleri küçük Zeynep için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.”
Avukata Sorulan Sorular
İştirak nafakası nedir?
İştirak nafakası boşanmanın maddi sonuçlarından biridir. Bu nafaka, velayet hakkı alamayan tarafın, müşterek çocuğa vermekle yükümlü olduğu ödemedir.
İştirak nafakası ne zaman başlar?
Nafaka ödemesi boşanma davasının başlaması ile başlar. Ayrıca boşanma davasında talep edilmediyse veya farklı bir unsur oluştuysa, dava sonrasında nafaka davası açılarak da, nafakanın ödenmesine hükmedilir.
İştirak nafakası nasıl hesaplanır?
İştirak nafakası hesaplanırken; Nafaka ödeyecek tarafın maaşı, çocuğun eğitim giderleri, çocuğun özel giderleri, çocuğun sağlık giderleri ve diğer giderleri göz önünde bulundurulur.
İştirak nafakası kaç yaşına kadar ödenir?
İştirak nafakası ergin olana kadar ödenir. Yani çocuk 18 yaşına gelene kadar, bu nafaka ödemesi yapılır.
Evliyken nafaka alınır mı?
Taraflar evlilik birliği içerisinde ise, nafaka alınmaz. Boşanma davasının başlaması ile maddi yoksunluğa düşecek eş ve çocuk nafaka alabilir.
İştirak nafakası neleri kapsar?
İştirak nafakası, tamamen müşterek çocuğa ilişkin bir nafaka olmaktadır.
Nafaka hangi hallerde kesilir?
Çocuğun ergin olması, ödeme yapan tarafın veya çocuğun ölmesi durumunda nafaka ödemesi sonlanır.
Nafaka ödenmezse cezası nedir?
Nafaka ödenmemesindeki yapılacak ilk işlem, icra takibi olmaktadır. Bu şekilde de nafaka tahsil edilemezse, cezai işlem uygulaması yapılır.
 
 
 
Leave A Comment